31 Mart 2013 Pazar

Tedaviden once- tedaviden sonra...

 Asagidaki fotograftan son sekiz aylik gelismemi birebir goreceksiniz.


Ben ayrica bir yorum yapmayacagim :)))))

Bloglovin

Blog Hocam'in blogunda , orada burada uzulerek okudugum bir haber var. Google Reader kapaniyor diye. Neden kapatiyorlar anlamis degilim ama onlemini almak lazim dedim ve bloglovini indirmeden de yapmadim. Ne olur ne olmaz..
Kece sepetini bloglovinden takip edeyim diyenler; yan taraftaki ikona tiklamaniz yeterli.

30 Mart 2013 Cumartesi

Leylaklara selam, ayraclara devam!

Facebooktan ilkokul, ortaokul, lise ve universite arkadaslarimi bulmuslugum vardir da universite arkadasimin ablasini da buldum ya daha da bir sey demiyorum.
Nursen Ablanin tam uc tane blogu var. Zaten benim blogu okuyanlarin bir kismini onun bloglarini da okuyorlar. Ben hala haberi olmayanlara dogru ucurdum..
Bu uc blogun biri leylaklara, digeri kitaplara, sonuncusu da bir fincan kahveye adanmis.
Leylaklari cok seven biri olarak Leylak Dalı'nı buyuk bir keyifle okuyorum. Kahveli bloga sooyle Iskece meydanindaki kafelerden guzel bir fotograf yollayasim var. Kitaplik kurdunda ise bakin bu hafta sonu sizi ne karsilayacak:  :))

Fotograf icin Kitaplik Kurdu'na tesekkur ederim.

29 Mart 2013 Cuma

Dugun mevsimi baslasin!

Penceremden bakip da "havalar isindi, isiniyor ,aaa hala soguk ya n'apicaz, olsun olsun tum cemreler her bir yere dustu " diye her gun cemkirip duruyorum. Iste topraga, suya, havaya birer birer dusen cemreler misali dugun, dernek isleri de birer birer gelmeye basladi.  

Su anda elimde bir nikah ve birkac tane vaftiz sekeri siparisim var.  Dugun bizim hikayelerden iki ulke gene kaynasiyor gene kizimizi veriyoruz, komsudan da guvey aliyoruz. Simdiden mutluluklar diliyorum sevgili Fulya ve Grigoris'e.

Nikaha sadece 12 gun kaldi ben sabah 7- aksam artik gucum yetene kadar  calis babam calis. Sozun kisasi; o sekerler ye-ti-se-cek no panik! Gelin heyecanli ben ondan heyecanli...  Neden mi?
Asagidakini yaptim da o yuzden.  Pek hosuma gitti :D



28 Mart 2013 Perşembe

Takim ruhu

Bir Cimbomlu olarak kirk yil dusunsem Fenerbahce icin bu kadar ozene bezene bir kapi susu yapacagim hiiiic aklima gelmezdi.

Ne yaptim  dememeli neler neler yapacagim  demeli :)))



Hamis: Cimbom, Karakartal ve hatta diger Yunan, Italyan, Ispanyol takimlari da gelecek tabii ki..

25 Mart 2013 Pazartesi

Gel(e)meyen bahara inat...

Bizim cografyaya bahar geldi gelecek. Agaclar ciceklendi, hava bir ara ilidi ama hala soguk. Gene de cok sikayet etmeyeyim Avrupa'da kar , kis... Keza haberlerde gordugum kadariyla guzel yurdumda da havalar pek ic acici degil.
Sarkilardan fal tutar gibi  siradaki siparis de Pınar'a gelsin, bir turlu gelmeyen bahar mevsimine inat bahar dallariyla gelsin hem de :)


19 Mart 2013 Salı

Bir karnavalin ardindan


 Gectigimiz haftasonu anladim ki... yaslaniyorum!...

6 yildir Xanthi karnavalinin  gecit torenine katiliyorum, karnavali izliyorum ama ilk defa bu yil cumartesi gecesini evde gecirmek icin bu kadar istekliydim.  Karnavalin finali pazar gunu ama bir onceki gece de herkesin karnaval kiyafetleriyle disariya ciktigi, barlarin en civcivli oldugu dolayisiyla eglencenin en dibine vurdugu zaman. Evi vakitsizce - biraz da aciliyetten- badana ettirmenin verdigi yorgunluk da olabilir ama yine de yorgundum, isteksizdim ve ikimiz de evde oturmayi yegledik.

Ertesi gun yorgunlugumuzu biraz atmis bir sekilde karnavak kiyafeti stoklarimizi gorucuye cikardik. (Gorucu biz oluyoruz )  Ve farkettik ki yillardan beri dipteki kutularda gun yuzune cikmayi bekleyen cok guzel kostumler var. Renkli kisiligiyle unlu rahmetli kayinvalidem sagolsun karnaval komitesinde de calistigi icin inanilmaz detayli ve guzel kiyafetler yaptirmis kendine. Ve fakat  minyon bir kadin oldugu icin cogunun bana uymasi mumkun degil. Gene de bir Hint kadini kiyafeti uydurdum. Zilleri , susleri ile mukemmel bir kostumdu ve eminim kayinvalideme benden fazlasiyla  yakismisti. ( Umarim kemiklerini sizlatmamisimdir ) ))) Aris Mr. Jekyll - Mr Hyde oldu.
Biz makyajlarimizi yaptik,Selanik'ten misafirlerimiz Bihter ve Yorgos da geldikten sonra onlari da hazirlayip hemen kendimizi disari attik.



Bu yil mart ayinin sonuna rastladigi icin daha sicak bir hava bekleniyordu ama cumartesi gunu lapa lapa kar yagdi, pazar gunu de hafif ciseleyen yagmurun esliginde buzzz gibi bir hava ince giyinenleri titretti. Sozum "usumemek icin " gunduz 12'de cakirkeyif olanlar icin degil tabii ki :)
Gecit torenini beklemek icin bir yer kaptik meydanda. Isin asil keyfi izlemek degil, gecit toreninin icinde olmak bir kere daha anladim. Belki seneye enerjimizi toplayip gecit toreninde yerimizi aliriz kim bilir.
Bu yil sehirdeki butun oteller full kapasite ile calismislar. Bu ekonomik krizle savasan Yunanistan icinguzel bir haber. Meydanda onumuzde bekleyen teyze de Turkiye'den 26 otobus geldiklerini soyledi. Belki seneye de karnaval gruplarina bir Turk grup eklenir , olur mu olur. Potansiyel var.



Ve en sonunda gecit toreni basladi. Geleneksel olarak karnaval kralicesi kortejin basinda suslu arabasiyla belirdi. Butun kraliceler gibi zayif ve guzeldi. Abicim neden bir kere de kralice etine dolgun secilmiyor yaaa?

Bu yilki kralicenin Yunan televiyonlarindaki "Yildizlarla Dans" programinda dansetmis bir pin-up girl oldugu bilgisini buldum. Xanthi'de de yeteri kadar guzel kiz varken neden hatiri sayilir bir para odenip yari- unlu biri kralice yapildi kimse anlayamadi. 
Hadi artik ben susayim fotograf makinem konussun:

Kilise- para iliskisi daha guzel resmedilemezdi sanirim :)) ATM'den para ceken iki papaz.

hayir, tabii ki opmedim.



Saat kulemiz de suslendi.


Bakinca fenalik gecirdim, nefes almak zor gorunuyor.

icindeki cocugu hic buyutmemek ne guzel birsey

bence karnavalin en seker ailesi
maca papazi?








Karnavalin finalinde ise geleneksel olarak Tzaros atese verildi. Bu Dogu Trakya Samokov gocmenlerinden kalan bir gelenek. Inanisa gore atese verilen Tzaros sayesinde o yaz etrafi pireler basmiyormus.  Tzaros'un okunusu çara benzedigi icin acaba çar mi demek istiyorlar diye dusundum ama atese verildiginde cikan seslerin cagrisimindan konulan bir isim oldugunu soylediler. ( tz tz tz.. )
Xanthi'nin icinden gecen Kosinthos nehrinin kenarinda yakiverdiler adamcegizi. :))


Hemen ardindan da yaklasik 20 dakika suren bir  havai fisek gosterisiyle karnaval bizim icin bitti, kostura kostura evimize donduk :))

Hamis: Bu yilki keyifsizligimde sadece yaslanmanin verdigi yorgunlugun yanisira ;  yalniz ve guzel ulkemdeki adalet sisteminin, haksizliklarin ve nereye dogru gittigimizin yarattigi bir uzuntu- endise durumu da etken olabilir...





14 Mart 2013 Perşembe

Demokrasilerde careler tukenmez

Efendim uretim hizla devam ediyor nefes almadan fabrika kizi modunda calisiyorum. ( Burada derin bir nefes alinip "masallah" denir .)
Artik birazcik daha profesyonel gorunmek lazimdir diye  gonderilerde urunlerimi kutu icine koyayim diye dusundum. Butun Xanthi'yi gezdim sadece bir tek yerde baskisiz kutu buldum o da istedigimden buyuktu ama gene de satin aldim. Neyse daha sonra  kutucuyu buldum haftaya istedigim boyutlarda bir suru kutum olacak yasasin :)
Ama hala elimde ihtiyacimdan cok buyuk olan bir kutu haricinde kutu yoktu ve ertesi gun kargoya verilmek icin bekleyen bir kac tane  hazir siparisim vardi. Kirtasiyeden kraft karton aldim , internetten de biraz arastirma ile birlesince ta taaaam kutular hazir :)


Birseyleri kendim de uretebilince cok mutlu oluyorum. Tabii ki hazir almaya gore daha amator bir calisma ama gene de bir seyin alternatifini yapabilmek guzel. 

Bu da kare olani:


Artik siparisler kutu icinde ve ufak bir mesajla gidecekler adreslerine.  

Sirada baskili ambalaj kagitlari var biraz fiyat topladim fiyat tamam  ama en az 100 kg siparis verme sarti beni dusunduruyor. Bakalim ne yapacagiz. 

Fikri olan? 




7 Mart 2013 Perşembe

Bir diger guzellik


Despina'lardan gidiyoruz bu aralar hayirdir insallah :)
Standart bir modelden siparis almama ragmen her seferinde mutlaka farkli bir yorum katiyorum. Hic biri bir digerine benzemiyor.
Ama onlari guzel yapan da bu degil mi zaten?



Benim Odam - το δωμάτιο μου

Sergi icin hazirladigim seylerden biri olur kendileri.  Mutlu bir tablo olsun istedim. Agacin altinda bir bank, uzerinde asik kuslar, onlara merakla bakan bir sokak kedisi..
Ne guzel olmus ama degil mi?



6 Mart 2013 Çarşamba

Despina - Δεσποινα


Bu minik hanimefendiyi  gecen hafta sergiye gitmeden once kesmistim. Niyetim sergiden once bitirip tezgaha koymakti ama ne yazik ki mumkun olmadi. Sergi sirasinda dikisine basladim, kismeti varmis, sergide elimde dikerken begenip siparis verdiler.



Detaylari filan falan bugun bitti, uzerine ismini yazdim ve Selanik'te yasayan 6 aylik Despina'ya  gondermek uzere paketini hazirladim.



Isim kisminda bir numara var. Kenarlari duzgun kesilsin ve atmasin diye kumasa tersten dekupaj tutkali surup kurutuyordum ya bu sefer altina strech folyo koydum, kumasin tamamina dekupaj tutkalini tersten surdum ve kuruttum. Plastik dokusunda birsey ortaya cikti.

Aklimi seveyim!

Karnaval - Aποκριες

Bu pazartesi itibariyle yasadigim kent karnaval havasina girmis bulunuyor. Yunanistan'da Patra'dan sonra en buyuk karnavalin yapildigi yer Xanthi.


Karnaval'in ne keyifli bir sey oldugunu Aris ile  nisanlilik ve oncesinde kesfetmistim. Ondan once Italya'da az biraz gormuslugum ve tabii ki gazete ve televizyonlardan Rio karnavalini duymuslugum vardi. Tum karnaval bilgim bu kadarken yasadigim ilk karnaval benim icin muhtesem bir eglence idi hak verirsiniz.

Birkac sozcuk ile karnavalin nasil dogdugunu yazmak isterim. Internette buldugum kadariyla karnaval, hristiyan geleneklerinden biri. Paskalya yortusundan once 40 gun sureyle et yenmeyen daha dogrusu kani olan hicbir seyin tuketilmedigi bir tur oruc donemi olan ve latinca adiyla "carnem levare" ( etten mahrum olmak ) doneminin arifesinde yapilan aslinda kilisenin cok karsi oldugu bir gelenek.  Efendim, kilise neden karsi? Cunku putperestlik ve pagan doneminden kalma bir sey . Dindar hristiyanlar her ne kadar karsi ciksalar da tum dunyada oldukca yaygin.
Senliklerde insanlarin icindeki yil boyunca bastirilmis tum duygu ve dusuncelerinin yasama  sevincinin disa vurumunu gozlemleyebilirsiniz.  Bir baska inanis da karnavalin Romalilar zamanindan cok daha once ilkbaharin yeniden canlandirmasi serefine yapilan senliklerden biri oldugu yonunde.
Ortodoks karnavali ve Katolik karnavali her zaman cakismiyor. Ortodoks takvimi aynen bizim hicri takvim gibi degisikliklikler gosteriyor.  Mesela gecen yil paskalya 15 nisanda idi bu yil ise 5 mayista.

Bu kadar wikipedia & eksi sozluk bilgisinden sonra gelelim  isin keyifli yanina. Ben karnavala bayiliyorum!. Evet tam bir yorgunluk, gurultu, kalabalik.. Ama sanirim ben onlari da seviyorum. Butun sehir tam bir acikhava diskosuna donusuyor. Gecit toreninin yapilacagi cadde boyunca iki gun boyunca karnaval muzikleri caliniyor. Ozellikle cumartesi gecesi ve gecit toreninin yapilacagi pazar gunu insanlar kelimenin tam anlamiyla " cozutuyor" :))
bu amcanin kulaginda kesinlikle pamuk tikali idi yoksa yok baska bir yolu

uc guzeller

Karnaval guzeli 


Gecit toreni diyip de hafife almayin sakin. Yaklasik 25 tane karnaval klubu var var ve bu kluplerin her biri Rio'daki kadar ciddi olmasa da orgutlu bir sekilde calisiyorlar. Her biri o yil karnavalda hangi giysiyi giyeceklerine, temanin ne olacagina aylar oncesinden karar veriyorlar, kiyafetler ocak ayinda gorucuye  cikiyor ve karnavaldan bir ay once de hepsi bitiyor!. Kriz doneminden once kiyafet basina 50 euro odeniyordu ortalama ama simdi bu miktar yari yariya azaldi. O kiyafetler de omur boyu sizin oluyor. Benim rahmetli kayinpederim ve kayinvalidem boyle bir karnaval klubunun kurucusu olduklari icin alt kattaki depoda hatiri sayilir sayida - tamam mutevazi olmayacagim- bir dukkan acacak kadar kiyafet var. Gecit torenine katilmadigimiz yillarda oradaki gardrobu acip acaba bugun ne giysem diyorum.

Benim en sevdigim kiyafetim 2009 yilinda katildigimiz klubun temasi olan "Hansel ve Gretel" idi.

Fonda Xanthi'nin benim en sevdigim noktasi. 
Her klubun de bir taki var. Bu da bizim sekerden evimiz idi. 
 Yuz boyamayi da cok seviyorum. Ilk yil kendi yuzumu boyadim sadece ama sonra yuz boyamam icin istekler gelmeye basladi. Bu yil eger firsat bulursam meydanda cocuklarin yuzunu boyamayi ve keceden yaptigim karnaval maskeleri satmayi planliyorum.

Bu fotograf da gecen yilki karnavaldan. Biz gecit torenine katilmadik ama eski kiyafetlerden takip takistirip gene de disari ciktik. Karnavalda evde oturulur mu hic? Yazik..



Gecit toreninden sonra tum klupler eski stadyumun onundeki parkta toplaniyor, o zamana kadar sarhos olmayanlar aradaki acigi tamamliyor, her yer izgara kofte ve sosis kokuyor, her delikten acayip kiyafetli insanlar firliyor. Gun batimi ile yakilan ates ve sonrasinda yaklasik yarim saat suren bir havai fisek toreninden sonra herkes dagiliyor. Eminim o gece herkes ustundeki pullari, simleri boyalari cikartmak icin kirklanmak zorunda kaliyordur :))

Bu yil gecit toreni 17 martta. Gecit torenine katilmiyoruz ama ben gene suslenip puslenip disari cikacagim tabii ki. Elde makina bir suru fotograf cekip "bizimlesın " ya da "bizimla deyılsın" yapacagim.  Heheeheh

Merak edenler icin linki de vereyim. Buradan ingilizce secenegini secip daha cok bilgi alabilirsiniz. Tum kluplerin bu yilki kreasyonlarini da gormeniz mumkun.

17 mart gecesi "2013 "karnaval yazisina kadar gorusmek uzere!..
 
 

2 Mart 2013 Cumartesi

Ahh Selanik.. Αχ Σαλονίκη μου...

Selanik.. Kordonu, havasi,denizi, kizi ile Izmir'in ikizi.



Kucuktum adini ilk duydugumda.

Annem ogretmen oldugu icin o okuldayken beni ananemin evine birakirdi. Ananemler... Kisin soba ustunde isinan caydanliktan sobaya dusen suyun tis tis sesleri, buyukbuyuk babamin taradigi Celal Bayar benzeri kaslari - ki benzerligi soylendiginde cok sinirlenirdi- , hamurisleri, aci biberli fasulye corbasi,  duvarda asili iki resim. Biri Ataturk, digeri Ecevit, isimlerinin sonuna "hanim"takisi eklenmis komsu teyzeler, limon kolonyasi kokusu bir de yunler, tiglar, orgu sisleri..   Beni ayiplamayin adini ilk duydugum zamanlar  tam da bu zamanlar iste. Selanik orgusu diye bisey vardi ve pek modaydi.

Sonralari buyukbabamin dizinin dibinde "muhacir" oykulerini dinlerken  Selanik'in bir orgu modelinden daha cok;  uzaklarda kalmis guzel bir sehir  oldugunu ogrendim. Daha ilkokula baslamamistim.

Okumayi ogrendikten sonra ansiklopediler cevirmeye basladim. Haritalarda ufacik dolma parmaklarimla gezdim, bayraklarin renklerini, ulkelerin baskentlerini  ezberledim. Insan bilemez tabi harita uzerinde "temsilen " gezdigim o yerleri bir gun gelip de surekli ziyaret edecegim. ( Bu bendeki cografya, gezi, atlas meraki baska bir yazinin konusu olsun bu arada )

Ah Selanik nerden bilirdim seni bu kadar sevecegimi?

Carsamba- persembe gunu geldi gecti. Sergi bitti, ben cuma gunu sabah 8 otobusuyle evime donme  niyetiyle yola ciktim. Taksi beni ucu ucuna yetistiremedi, dakika farkiyla otobusu kacirdim. Ama demek ki bu bir isaret, sehir beni birakmak istemedi. Yasasin!. Bavullar emanete, ben ilk belediye otobusuyle sehir merkezine.. Sabah daha 8:30. Elimde profesyonel olmayan fotograf makinasi , Selanik, sabah esintisi,mis gibi hava.

Siz olsaydiniz ne yapardiniz? Ben yurudum yurudum fotograf cektim.  ( buraya kadar okuyanlari uyarayim, cok fotograf, uzun yazi var ona gore )


Otobusten iner inmez saga dogru kivrilip Aristoteles meydanina dogru yurumeye basladim. Ise yetisme telasindaki insanlarin arasinda  sabah turisti edasiyla  yurumek -en azindan benim icin- keyifliydi.



"Ax Ellada s'agapao" yani "Ah Yunanistan seni seviyorum" yaziyor. Mart 2011'de  Selanik'te yasamini yitiren Manolis Rosoulis'in bir sarkisi ama binaya neden asildigi ve ofisin ne oldugu  hakkinda bir bilgim yok.. Selanik'te yasayan arkadaslar bir zahmet biliyorsaniz yorumlarinizda yardiminizi beklerim.


Hem Aristoteles meydanini hem de ona dogru inen bu caddeyi cevreleyen binalarin estetigi muhtesem. Ben detay insaniyim. Her seferinde baska bir detay yakalamak cok eglendirici..


Terkenlis Selanik'in en eski pastanelerinden bir tanesi. bizim paskalya coregi diye bildigimiz corek ile unluler.  Keske fotograflardan koku almak mumkun olsaydi da cevreye yayilan o coreklerin kokusunu simdi siz de alsaydiniz. Yakin plan almak istedim ama henuz vitrin duzenlemesini yapmamislardi. 




En sonunda meydana ve oradan da denize ulastim.



Sergi su arka planda gorunen liman binalarindan birindeki kafede yapildi.. 


Ve denize bir selam cakip gerisin geri merkeze geri dondum. Madem vaktim var bir kahve iceyim, belki kumas alirim. 


Kahvemi karton bardakta aldim, disari cikip fotograftaki simitciden de bir simit aldim, kahveme katik yaptim. Sohbet ede ede karsilikli ictik.. Burada simitin adi; kuluri. Simitcinin adi Pavlos. Ve tabii ki  cogunluk  Yunan vatandasi gibi  frappesini  hupletiyor.

Sonra geze geze ne zamandir aradigim puantiyeli keten kumas satan bir yer buldum. Turk oldugumu ogrendiklerinde daha gecen hafta Istanbul'da olduklarini soyleyip ne kadar misafirperver oldugumuzdan dem vurdular. Aslinda burada da  ayni misafirperverlik soz konusu. Bu arada kumascinin adi da Pavlos imis. Her gordugumun adini sormuyorum tabii ki sonra postayla kumas gonderebilir misin diye sordugumda adamcagiz kartini verdi oradan gordum :)

E bu kadar lafi gec sergi nasil gitti diye soranlara gelsin cevabim. Direk satis beklentim yoktu krizden oturu ama gene de satisim fena degildi. Daha cok olarak amacladigim uzere siparis aldim , dukkan sahipleri ile coklu satis icin anlastim, aklima turlu turlu  fikirler geldi, yeni stand arkadaslarim oldu, Selanik'te yasayan arkadaslar ( Yelda, Yelda, Yasemin, Bihter, Nur, Gorkem, Talar, Sibel, Nese Abla ) standimizi ziyaret etti hasret giderdik, gulustuk, eglendik..   Nil son dakika ziyareti ile yorgunlugumuzu aldi, gulmekten karnimizi agritti :)  Bahar sagolsun gene bana evini acti, Aris'in kuzenleri bu sefer bizzat gelip neden bizde kalmadin diye posta koydular .. :)

Son fotograflar da sergiden gelsin o zaman:

Sergide bir de sac tasarimi sovu vardi. Isteyenlerin sacina boyle seyler yaptilar. Ben istemedim :) 

Denizi de karsimiza aldik, keyfimize diyecek yok. 



Dukkani actik bekledik :)
Son bir kelam daha.. 

Selanik seni seviyorum. Orada yasamasam bile en azindan yakinindayim. Ne mutlu bana ki  gelip gidip hasret giderebiliyorum .

Bir sonraki randevuya kadar kendine iyi bak. 










Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...